Tüp mide ameliyatı; hastanın midesinin hacmini küçültme ve besin tüketimini kısıtlama dışında farklı etkilere de sahiptir. Mide küçültülüp tüp şeklini alması sağlanırken diğer yandan açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin hormonunun mideden salgılandığı kısım büyük ölçüde çıkarılır. Buna bağlı olarak hastanın açlık hissi, ameliyattan sonra ameliyat öncesindeki döneme göre azalmış olur. Beyin daha az açlık hissetmekte olup tüp mide ameliyatı ile hem mekanik hem hormonal etki yoluyla hastanın besin tüketimi azaltılmış olur.
Tüp Mide Ameliyatı Sağlıklı Bir Yöntem mi?
Tüp mide ameliyatı sırasında emilime müdahale edilmediği için vitamin ve mineral eksikliği karşı karşıya kalınması riski azalır. Tüp mide ameliyatı sırasında hastanın midesinin çıkarılan kısmı açlığı tetikleyen Ghrelin hormonunun en çok salgılandığı kısım olduğundan hastanın yediği besin miktarının yanı sıra yeme isteği de azalır.
Tüp mide ameliyatı kapsamında uygulanan prosedürler besinin mideden ince bağırsağa geçişini kontrol eden mekanizma üzerinde bir bozulmaya neden olmadığı için tüp mide ameliyatından sonra Dumping sendromu yaşanmaz.
Hipertansiyon, uyku apnesi ve diyabet gibi obeziteye bağlı ikincil hastalıklarda tüp mide ameliyatından sonra ortalama %70 ila %80 oranında düzelme görülmesi mümkündür. Tüp mide ameliyatının, sonra gerekli görülürse diğer obezite cerrahisi prosedürlerine dönüştürülmesi söz konusu olabilir.
Tüp Mide Ameliyatı Kilo Sorunu Olan Herkese Yapılabilir mı?
Tüp mide ameliyatı, kilo sorunu olan herkese uygulanamaz. Buna bağlı olarak, tüp mide ameliyatı olmak isteyen kişilerin bazı şartları yerine getirmesi beklenir. Tüp mide ameliyatı olmak isteyen hastaların sağlaması gereken şartlar şu şekilde sıralanabilir:
- Tüp mide ameliyatı vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan diğer bir deyişle morbide obez grubundaki hastalara uygulanabilir. Vücut kitle indeksi, hasta özelinde mevcut kilo/metre cinsinden boyun karesi formülü kullanılarak hesaplanabilir.
- Vücut kitle indeksi 35 ila 40 aralığında olan ancak beraberinde fazla kilodan kaynaklanan uyku apnesi, tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon ve diğer ikincil hastalıkların görülmesi durumunda tüp mide ameliyatı uygulanabilir.
Fazla kilo sorunu bulunan ancak söz konusu şartları yerine getiremeyen kişilerin fazla kilolarından kurtulmak için düzenli olarak egzersiz ve diyet uygulaması gerekir. Tüp mide ameliyatı, kişinin mevcut durumundaki risk ameliyat riskinden fazla olduğu durumlarda yapılabilir. Özellikle tip 2 diyabet hastalarında hastalığın kontrol altına alınamaması, sağlık açısından önemli bir risk barındırmaktadır. Tüp mide ameliyatı sayesinde tip 2 diyabet hastalığı bir sorun olmaktan çıkmakta ve hastanın sağlık durumunda iyileşme sağlanmaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı Kaç Yaşına Kadar Yapılır?
Tüp mide ameliyatı genel olarak 18 ila 65 yaş aralığındaki kişilere uygulanan bir cerrahi prosedürdür. Elbette bu durum 18 ila 65 yaş aralığındaki tüm hastalara tüp mide ameliyatı yapılabileceği anlamına gelmese de, ilgili yaş aralığında yer alan ve vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan hastalarda hem obezite hem obeziteye bağlı ikincil hastalıkların sonlandırılması mümkün olabilir.
18 yaşın altında olan ancak sağlık açısından çok riskli durumları dolayısıyla tüp mide ameliyatına ihtiyaç duyan hastalar, doktorun uygunluk ve ailenin onay vermesi haklinde tüp mide ameliyatı olabilirler.
Aynı şekilde 65 yaşın üzerindeki hastalar da belirli durumlarda tüp mide ameliyatı olabilirler. Diğer tüm hastalar gibi 65 yaş üzeri hastalar da tüp mide ameliyatı uygunluğu açısından değerlendirilirken kişinin mevcut sağlık durumu ve ameliyatın beraberinde getirebileceği riskler konusunda hassasiyetle davranılmalıdır. Risk oluşturabilecek bir durum görülmemesi halinde 65 yaş üzerindeki hastaların tüp mide ameliyatı olması mümkündür.
Tüp Mide Ameliyatı İle Kaç Kilo Verilir?
Tüp mide ameliyatından sonraki erken dönem, hastaların hızlı bir şekilde kilo verme dönemidir. Özellikle ilk 6 aylık süre içinde genellikle hızlı bir kilo verme süreci yaşanır. Ancak, hastanın sahip olduğu başlangıç kilosuna göre vereceği kilo miktarı farklılık gösterebilir. Bu nedenle her hastanın verebileceği kilo miktarı değişse de ortalama yüzdelik dilimlerden bahsetmek mümkündür.
Bu kapsamda hastalar tarafından genellikle;
- İlk 1 ay içinde %10 kilo kaybı yaşar.
- 3 ay sonunda başlangıç kilosunun %20’si
- 6 ay sonunda başlangıç kilosunun %30’u kaybedilir.
