Zayıflama ameliyatı; kilo verme ameliyatı, obezite cerrahisi ya da bariatrik cerrahi olarak da adlandırılabilir. Obezite sorunu yaşayan hastalarda daha kısa sürede daha yüksek kilo kaybı sağlanması amacıyla bariatrik cerrahi prosedürleri yani zayıflama ameliyatları uygulanabilir. Zayıflama ameliyatları hastanın kilo kaybetmesinin yanı sıra tip 2 diyabet ve hipertansiyon gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisi noktasında önemli bir rol üstlenmekle birlikte belirli şartları sağlayan hastalara uygulanabilir.
Hastaların zayıflama ameliyatına uygunluğuna karar verme noktasında göz önünde bulundurulan temel faktörlerden biri, hastanın boy ve kilo değerleri ile hesaplanan vücut kitle indeksidir. Pek çok hasta fazla kilolarından kurtulmak için düzenli diyet ve egzersiz yapsa da her zaman başarılı sonuçlar alınması mümkün olmaz. Özellikle kilo fazlalığının üst seviyede olduğu kişilerde daha kısa süre içinde daha fazla kilo verme ihtiyacından bahsetmek mümkündür.
Zayıflama Ameliyatı Kişi Özelinde Planlanmalıdır
Obezite cerrahisi kapsamında hastalara farklı zayıflama ameliyatları uygulanması mümkün olmakla birlikte hangi zayıflama ameliyatının uygulanacağı hasta özelinde pek çok etken değerlendirilerek belirlenmelidir.
Mide Balonu
Kilo verme amacıyla sık uygulanan prosedürlerin başında mide balonu denilir. Hasta hafif anestezi altındayken prosedür endoskopik yöntemle uygulanır. Özel bir balon sıvı ya da havayla doldurulup belirli bir hacme ulaştırılarak midenin gıda alma kapasitesi düşürülür. Böylece hasta daha kısa sürede ve daha az yemekle doymaya başlar.
Midede 6 ila 12 ay arası kalan mide balonu endoskopik yöntemle çıkarılır. Mide balonu yönteminde vücutta kalıcı bir değişiklik yapılmaz. Hasta prosedür sonrası yaşam şeklini değiştirmez, sağlıklı bir beslenme programını ve düzenli egzersizi hayatının bir parçası haline getirmezse mide balonu çıkarıldıktan sonra yeniden kilo alması gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Mide balonu; obezite cerrahisi prosedürleri uygulanamayacak kadar yüksek risk grubunda olan, kilo fazlalığı cerrahi prosedür uygulanmasını gerektirecek kadar fazla olmayan ya da temel morbid obezite cerrahisine hazırlanmak istenilen süper obez hastalara uygulanabilen bir yöntemdir.
Tüp Mide
Kapalı yöntemle uygulanan bir obezite ceerrahisi prosedürü olan tüp mide ameliyatında hastanın midesinin ortalama %80 ila %90’ı çıkarılarak mideye tüp şekli verilir. Hastanın kalori alımının kısıtlandığı yöntem sonrası hastalar ilk hafta sıvı, takip eden iki hafta boyunca yumuşak ve püre şeklinde gıdalar tüketirler. Daha sonra normal beslenme sürecine geçilebilir.
Tüp mide ameliyatı sırasında midenin fundus bölümü çıkarılır. Bu aynı zamanda Ghrelin hormonu salınımının önlenmesi diğer bir deyişle hastanın iştahının azaltılması anlamına gelir. Tüp mide ameliyatından sonra hastaların vitamin takviyesi alması ihtiyacı doğabilir.
Gastrik Bypass
Gastrik bypass ameliyatı kapsamında mide biri küçük diğeri büyük olmak üzere iki parçaya ayrılır. Yeni oluşturulan küçük midenin birleştirilmesi sırasında ince bağırsağın başlangıcından bir kısım ve oniki parmak bağırsağı atlanır. Bu sayede hastanın kalori alımı da tüketilen bsinlerin emilimi de azaltılır.
Gastrik bypass ameliyatı obezitenin ve obeziteden kaynaklanan sağlık sorunlarının giderilmesi noktasında dikkat çekici bir etkiye sahiptir. Ameliyattan sonra hastaların uzun süre boyunca vitamin takviyesi alması ihtiyacı oluşabilir. Gastrik bypass ameliyatından sonra hastalara beslenme uzmanı ya da diyetisyenden destek almaları önerilir.
Duodenal Switch
Duodenal switch metabolizmayı doğrudan etkilediği için sağladığı kilo kaybı daha fazladır. Gıda alımını kısıtlayan ve alınan gıdaların emilimini azaltan bir obezite cerrahisi prosedürüdür. Özellikle vücut kitle indeksi 50’den fazla olan hastalarda etkili sonuçlar alınmasını sağlar. Kilo fazlalığından kaynaklanan hipertansiyon, tip 2 diyabet ve yüksek kolesterol gibi hastalıkların tedavisinde etkilidir.
Mini Gastrik Bypass
Mini gastrik bypass, gastrik bypass ameliyatının daha kolay uygulanan bir modifikasyonudur. Ameliyat kapsamında mide poşu oluşturularak başlangıçtan 2 metre sonraki ince bağırsak parçasıyla birleştirilmesi yoluyla uygulanan mini gastrik bypass ameliyatının hastayı zayıflatma ve tip 2 diyabeti iyileştirme etkisinin fazla olduğu açıktır.
Zayıflama Ameliyatı Kimlere Yapılır?
Zayıflama ameliyatı, fazla kilolarından kurtulmak için düzenli diyet ve egzersiz yapan, diğer tüm tedavi yöntemlerini deneyen ancak istediği sonuca ulaşamayan kişilere uygulanabilir. Ancak bu, bahsi geçen özelliklere sahip her hastaya zayıflama ameliyatı yapılabileceği anlamına gelmez.
Hastanın obezite cerrahisine uygun olup olmadığı ve uygunsa hangi zayıflama ameliyatının tercih edileceği kararı verilirken hastanın vücut kitle indeksi başta olmak üzere çeşitli etkenler değerlendirilir. Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar bariatrik cerrahi prosedürleri için aday olarak kabul edilirler. Vücut kitle indeksi 35 ila 40 arasında olan ancak tip 2 diyabet, hipoventilasyon sendromu, kalp hastalığı, trigliserit yüksekliği, uyku apnesi ve karaciğer yağlanması gibi sorunlar yaşayan hastalara zayıflama ameliyatı uygulanması gündeme gelebilir.
