Tüp mide ameliyatı kapalı bir ameliyat tekniği olan laparoskopik cerrahi yöntemiyle uygulanır. Açık cerrahi prosedürlerinde olduğu gibi 10 – 15 cm’lik büyük kesilerin açılması tüp mide ameliyatında söz konusu değildir. 0.5 cm’lik birkaç delik açıldıktan sonra ameliyat sırasında kullanılacak kamera ve diğer aletler kesilerden sokularak karın bölgesine ulaşılır.
Cerrah kameradan ulaşan görüntüyü yüksek çözünürlüklü monitörden izleyerek uygulamayı gerçekleştirir. Midenin yaklaşık %80’lik kısmı stapler yardımıyla alındıktan sonra dikiş hattındaki kanamalar titizlikle kontrol edilmelidir. Dikiş hattında herhangi bir kaçak olup olmadığı midenin özel boyalar kullanılarak şişirilmesiyle kontrol edilir. Kontrollerden sonra ameliyatın başında gönderilmiş olan tüp çıkarılarak drenaj sistemi yerleştirilip prosedür tamamlanır.
Tüp Mide Ameliyatı Hakkında Merak Edilenler
Tüp mide ameliyatı ortalama 1.5 saat içinde tamamlanan bir obezite cerrahisi prosedürüdür. Midenin giriş ve çıkış bölümünün korunması aynı zamanda sindirim sistemindeki devamlılığın sağlanması nedeniyle tüm mide ameliyatından sonra risk düşük ve olası yan etkiler azdır.
Günümüzde etkinliği kanıtlanmış ve risk oranı düşük olması nedeniyle en sık uygulanan obezite cerrahisi prosedürü tüp mide ameliyatıdır. Mide küçültme ameliyatlarının diğer bir çeşidi olan gastrik bypass ameliyatı özel durumlarda tercih edilen bir prosedürdür. Rip 2 şeker hastalığı ön planda olan ve insülin kullanımının eski olduğu hastalarda özellikle vücut kitle indeksi çok yüksek olan kişilerde ilk tercih gastrik bypass yöntemi olabilir. Ayrıca tüp mide ameliyatı olan ancak ameliyattan sonra kaybettiği kiloları geri alan hastalarda ikinci ameliyat yöntemi olarak gastrik bypass prosedürüne başvurulabilir.
Tüp mide ameliyatı;
- Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan morbid obezlere,
- Vücut kitle indeksi 35 ila 40 arasında olmakla birlikte aşırı şişmanlıktan kaynaklanan hipertansiyon, tip 2 diyabet ve uyku apnesi gibi sorunları bulunan kişilere,
- Doktor onayı ile vücut kitle indeksi 30 ila 35 arasında olmakla birlikte obeziteye bağlı yeni tip 2 diyabet ve metabolizma bozukluğu olan hastalara uygulanabilir.
Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Mide küçültme estetiği ameliyatında nadir olmakla birlikte hayati komplikasyon gelişmesi riski bulunur. Tüp mide ameliyatından sonra kanama ya da kaçak gibi komplikasyonlar çok nadir olarak ortaya çıksa da hastanın yaşamını tehdit edebileceğinden dikkat edilmesi gereken nokta bu komplikasyonların oluşması halinde en kısa sürede anlaşılması ve gerekli müdahalelerde bulunulmasıdır.
Tüp mide ameliyatları majör cerrahi prosedürleridir. Buna bağlı olarak tüm majör cerrahi prosedürlerinde olduğu gibi tüp mide ameliyatları da beraberinde çeşitli riskler barındırır.
Tüp mide ameliyatının riski, hastanın yaşı ve kilosu arttıkça artar. Tüp mide ameliyatından önce hastalar ameliyatın olası riskleri hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilirler.
Mide küçültme ameliyatı uygulanan morbid obez kişilerde karaciğer yağlanması, şeker, yüksek tansiyon ve böbrek hastalıklarına yakalanma riski başta olmak üzer diğer sağlık sorunlarına bağlı riskler ortadan kalkar. Bu nedenle mide küçültme ameliyatı düşük riskli olmasının yanı sıra diğer sağlık sorunlarının riskini azaltan bir ameliyat olma özelliğine sahiptir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme
Tüp mide ameliyatının başarılı olması için hasta yeni yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemeli, endokrinoloji ve metabolizma uzmanlarının işbirliğiyle oluşturduğu diyet programına eksiksiz bir şekilde uymalı, gerekli görülmesi halinde besin, vitamin ve mineral takviyelerini düzenli olarak kullanmalıdır.
Tüp mide ameliyatından sonra her hasta özelinde bir program oluşturulmakla birlikte uyulması gereken bazı temel prensipler vardır:
- Tüp mide ameliyatından sonra hastaların beslenme programındaki en önemli besin maddesi protein olmalıdır. Bunun için her gün yaklaşık 60 gram protein alınmalıdır.
- Kesinlikle hastalar öğün atlamamalıdır. Günde en az 3 ana öğün ve 2 ara öğün tüketmelidir. Bu sayede hastanın midesinin aşırı bir şekilde dolması söz konusu olmaz. Bu da metabolizmanın daha hızlı çalışmasına yardımcı olur.
- Tüp mide ameliyatından sonra ana yemeklere en az yarım saat ayrılması gerekir. Yemek mutlaka masa başında oturularak yenilmeli, kesinlikle televizyon ya da bilgisayar başında yemek yenilmemelidir.
- Yemekler küçük porsiyonlar halinde ve küçük parçalara bölünmüş olarak hazırlanmalıdır. Çok fazla yemek yemenin önlenmesi için küçük tabaklar, çatal ve kaşıklar kullanılması faydalı olabilir. Yiyecekler çok yavaş bir şekilde yenilmeli ve iyice çiğnenmelidir.
- Doktorun önerdiği vitamin ve mineraller varsa ameliyat sonrası düzenli olarak kullanılmalıdır. Doktor onayı olmadan bir başka ilaç ya da besin takviyesi alınmamalıdır.
- Tüp mide ameliyatından sonra düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Ancak spor yapmaya doktor onayı olmadan başlanmalıdır. Genellikle ameliyattan 3 ay sonra yavaş yavaş egzersiz yapmaya başlama ve doktorun onayladığı bir egzersiz programı uygulamak önemlidir. Erken dönemde ideal egzersiz türünün yürüyüş olduğu unutulmamalıdır.